
Yani gelişmekten, ilerlemekten yana olanlar, reform yanlıları istediklerini elde edemediler. Kurtuluş umudu olarak gördükleri seçim sonuçlarını hüsranla izlediler. Gençler ve özelliklede özgürlük, demokrasi ve çağdaşlık yanlısı modern İran kadını Museviye destek verdiler fakat halkın büyük çoğunluğu kör cahil olunca ve tutucu olunca Ahmedinejat'ın kazanması kaçınılmaz sonuçtu.
Şeriat yanlısı halk çoğunlukta oldukça insanlar eğitilmedikçe-özelliklede kadınlar-İran'ın Ahmedinejat'tan kurtulma umudu yok gibi. Onların istediği de zaten tam bu, kör cahil, uygarlıktan nasibini almamış, kız çocuklarının eşya gibi görüldüğü hatta istenmediği bir halkla yollarına devam etmek.
Türkiyede de gidişat bu yönde, bizdeki anamuhalefet İran'dakinden pek farklı değil. İki ülke liderinin seçim sürecinde sergilediği tutum hemen hemen aynı. Tek fark onlar petrol zengini bir ülke olduğu için seçim yardımları da (!) dolar üzerinden oluyor yani nakti yardım. Devlet kredisi olarak ihtiyaç sahiplerine 250 dolar verilmiş. Bizdeki gibi koltuk, çamaşır makinası şeklinde değil.
Gelecekte de iktidarda kalmak için şimdiden seçim yatırımlarını yapmaktan geri kalmıyorlar. Mahmut Ahmedinejat halkına "iki çocuk yetmez" derken bizimkiler halka "en az üç çocuk yapın" diyorlar, nekadar cahil halk yetişirse onlar için o kadar iyi çünkü. İki lider arasında fark yok. Son bakanlar kuruluna şöyle bir baktığımda ise yeni gelenlerle İran molla meclisi görür gibi oluyorum, bir cüppe ve sarıkları eksik.
Son durum itibariyle Türkiye İran benzerliği aşırı dikkat çekiyor ve biz İran olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyoruz. Hadi hayırlısı......
0 yorum:
Yorum Gönder