Bize Neler Oluyor


Son zamanlarda televizyonda hangi kanalı açsam, hangi gazeteye göz gezdirsem siyaset dışında en çok rastladığım ikinci haber, geçirilen cinnet haberleri oluyor.

Krizden etkilenip kendini yakanlar, eşini çocuğunu vuranlar, kesenler. Herkes çıldırmış olmalı diye düşünüyorum. Kimisi işsizlik yüzünden canına kıyıyor, sokak ortasında kendini yakıyor, olmadı önce eşini çocuğunu öldürüp son kurşunu kendi kafasına sıkıyor. Kimse normal ruh halinde değil. Arkadaşının kalmasına izin vermedi diye annesinin boğazını jiletle doğrayan kız çocuğundan, babası tokat attı diye mahkemeye verenlere kadar bin çeşit cinayet haberi.

Sevgilisiyle bir olup kendi öz evladını öldürüyor, ona cinsel tacizde bulunmalarına göz yumuyorlar. Bunlarda nasıl bir vicdan vardır, nasıl bir kafa yapısıdır, nasıl ana babadır anlamak imkansız. Hatta bunların insan olduğuna bile inanmak istemiyorum. Aile içi yaşanan ensest ilişkiler de işin ayrı bir boyutu. Bir baba evet bir baba kendi öz kızına nasıl tecavüz edebilir, onu bir seks objesi olarak nasıl görebilir. Yıllarca bak büyük sonra gidip başkasıyla ilişkiye girecek diye sen saldır olacak şey mi bu? Amcalar, dayılar öz yeğenlerine saldırsın, cinsel tacizde bulunsun, suçları ortaya çıkmasın diye onları öldürüp cesetlerini yok etmeye çalışsın. Yok yok bunlar insan değil, hayvanda diyemiyorum, çünkü evrendeki hiçbir hayvanın da bunu yapacağını sanmıyorum. Bunlar sadece iki ayaklı, iki gözlü, vücutlarının üzerinde taşıdıkları kafalarıyla sadece yaratıktır, insana benzeyen yaratıklardır. Onları bir kategoriye koyamıyorum. Ruhları pislikle kaplanmış, aşağılık yaratıklar olmalı diye düşünüyorum. Bunları yapanlara göz yumanlar onlardan da beter, adice bir suça ortak olduklarının bilincinde değiller mi acaba?

Akrabalık ilişkileri çerçevesinde kavga edenler, birbiriyle husumete düşenler nedense hiçbir olayın farkında olmayan, suçsuz masum çocuklara yönelip bunlardan alıyorlar hınçlarını. Gidiş hayra doğru bir gidiş değil. Hüseyin Üzmez denen bir şaklaban çıkıyor 13 yaşındaki kız çocuğuna cinsel tacizde bulunuyor, kızın ailesi durumu biliyor ve sonra her ne olduysa olay ortaya çıkıyor ve kızcağız adli tıp kuruman rapor için sevk ediliyor. Çıkan raporu hepimiz iyi biliyoruz. Çocuk herhangi bir psikolojik zarar görmemiş! Ruhsal durumunda bir bozukluk yokmuş. Acaba bu karara imza atan yetkililerin vicdanları rahat mı? Kendi çocuklarının başına aynı olay gelseydi belki de bu kadar rahat davranmayabilirlerdi. Ortalığı ayağa kaldırırlardı.

Bursa’da yaşanan son olay ise işin iğrençliğini ve hangi şartlarda bu kararların verdiğini sorgulamaya yöneltiyor insanı ister istemez. Adam izlediği porno filmde yüzünün gözükmediği bir kadının kendi karısına benzediğini söyleyerek bıçak darbeleriyle karısını öldürüyor. Hakime verdiği savunmada ise “kadının yüzü gözükmüyordu ama aynı karım gibi giyinmişti, sesi de çok benziyordu, o olduğunu düşünüp öldürdüm” diyor. Adama ömür boyu hapis cezası veriliyor. Sonra adam karısının kendisine “pezevenk” dediğini iddia ediyor, hakimde bunu tahrik sebebi sayıp adamın cezasını 18 yıla indiriyor. Kadın 22 yerinden bıçaklanıp ölüyor. Adam porno film izliyor, orada gördüğü kadının karısı olduğunu düşünüp onu orospulukla suçluyor, ama bu suç değil, kadın bir pezevenk dedi diye ölüyor ve bu hafifletici sebep oluyor. Nasıl bir adalet, nasıl bir hukuk. Acaba bu adamlar akşam evlerine gittiklerinde başlarını yastıklarına koyup gönül rahatlığıyla uyuyabilecekler mi? Kadın ölmüş gitmiş ya öyle bir ithamda bulunmadıysa o zaman n’olucak.

Sapkınlıklar toplumun her kesiminde var, zengininden fakirine, sosyal statü sahibinden işsizine. Etraf pislik kokuyor, sokağa çıkmaya korkuyorum. Başıma bir şey gelse hangi adalete, hangi hukuka güveneceğim ben.

0 yorum:

Yorum Gönder

Hakkımda

Gezmeyi seven, hayvan sever, kedi delisi...

İzleyiciler

 

POSEIDON ♣ ♣ ♣ Mamanunes Templates ♣ ♣ ♣ Inspiração: Templates Ipietoon
Ilustração: Gatinhos - tubes by Jazzel (Site desativado)